13 Ocak 2017 Cuma

13.01.2017 patras tayız. Bu arada Patras sa  gelmeden Ancona yı da gemiden gördük.

10 Ocak 2017 Salı

Daha sonraki durağımız Lıdo adası. Burası büyük bir ada daha çok ünlü yazarların sanatçıların   gelip kaldıkları yermiş. Adanın içersinde şehir içi otobüslerini görebilirsiniz. Venedik ğin daha önce bahsettiğim gibi ilginç bir coğrafi yapısı var. Gelip gördüğünüzde daha iyi anlaşılıyor. Bugün ayrıca büyük kanalın tamamını tekne turu ile de dolaştık. Böylece Venedik Maceramızda bitti. Yarın dönüş gemi ile.  Venedik-Patras -Pire - Cumartesi günü sabah Kos tayız.Böylece turumuzu bitirmiş olacağız.Beni takip eden herkese teşekkürler.
10.01.2017 bugün Venedikte son günümüz.Kahvaltıdan sonra tekrar turumuza devam ettik.Bugün ilk durağımız.Burano  adası  danteli ile ünlü. Bizim Türkiye de demode deyip sandığa kaldırdığımız işlerin hepsini burada bulabilirsiniz.Ama kaliteli  güzel bir gelinlik giymek isterseniz buraya uğramanızda  fayda var. İlgilenenlere duyurulur. Daha sonraki durağımız Murano adası. Burasıda camlarıyla ünlü.El emeğiyle yapılmış camlar.Çeşit çeşit ev aksesuarı veya takı olarak.Ne isterseniz burada bulabilirsiniz. Venedik e gelirseniz bu iki adayı dantel ve cam merakınız varsa görebilirsiniz.Küçük küçük renkli evler.Ada içersindeki kanallar içersinde küçük sandallar motorlar görebilirsiniz.Her iki ada da otantik ve hoş.

9 Ocak 2017 Pazartesi

Bugün sabah kahvaltısından sonra Venedik turumuza başladık.San Marco adasından.Venedik İtalyada bir kanal. 3800 metre uzunluğunda bir kanal. Yüzyıllar önce şehir buraya inşa edilmiş.İlginç bir coğrafi yapısı var. Burası  kesinlikle  dünyada görülmesi gereken yerlerden biri. Keşke bahar ayında buraya gelseydim diye düşünmedim değil.Şansımıza bugün hava açık ama soğuk. Dolaşabildiğimiz  kadar dolaştık.Bol bol resim çektik. Yarın cam işletmeleriyle ve danteliyle meşhur iki adayı dolaşacağız. Venedik e tekrar gelmeyi düşünüyorum.İnşallah bir bahar ayında olur.

8 Ocak 2017 Pazar

Bugün sabah kahvaltısından sonra Venedik e gitmek üzere yola çıktık. Elveda Como. Yolumuzun üzerinde Milano var. Moda merkezi Milano. Neyse Milanoya gelmişken  amerikan vari şehir turumuzu  yaptık. Kahvelerimizi içtik. İtalyan kahvesi çok keskin. Biraz sulandırılmasını isteyebilirsiniz.İtalyanlar genelde kahvelerini  cafelerde ayak üstü içip çıkıyorlar. İlginç.Daha sonra Venedik e gitmek üzere yola çıktık. Yolumuzun üzerinde İtalya şehirleri. Po ovasından geçiyouz. Nihayet Venedik e geldik. Venedik bir sürü adadan oluşuyor. Yanılmıyorsam 118 ada. Bizim konaklayacağımız ada P.Sabbıonı  3 gece kalacağımız yer. Yarın Venedik turumuza başlıyoruz.  Merak ettiğim yerlerden biri. Bu arada İtalyan usulu makarnalarımızı da yedik. Nefis.

7 Ocak 2017 Cumartesi

07.01.2017 bugün Almanya sınırındaki Konstanz şehrindeki otelimizden ayrılıp İtalya turuna başlıyoruz.Yine İsviçre yollarına düştük. İsviçreden geçip İtalya Como şehrine gideceğiz. Yola çıktığımızda sıcaklık -7 derece. İsviçreye giderken onlarca tünelden geçiyoruz.Birinden çıkıp diğerine giriyoruz.Bazılarına bisiklet yolu  da yapmışlar.Yol boyunca Alp dağlarının eteklerinde köyler görüyoruz.Yolumuzun üzerinde Dört kanton gölü.Bu arada ünlü Gotthard tünelinden geçiyoruz. 17 km uzunluğunda. En eski tünelllerden biriymiş.Gotthard tüneli ile birlikte Alp dağlarının 1150 metre  yüksekliğine çıktık.Bu arada İsviçredeki  İtalya kantonundan geçiyoruz.Burası İsviçre sınırlarında olmasına rağmen resmi dili İtalyancamış. Bu arada İsviçrede 22 kanton var.Yolumuzun üzerinde Lugana gölünü görüyoruz. Chiasso İtalya ya girmeden önce son İsviçre şehri.Sonra COMO. Como Göl kenasında bir şehir. Gölün ismide Como.Bu arada hava biraz daha iyi.0 derece.Güneşli bir hava.Şükür. Kahvelerimizi  bile dışarda içtik. Bu arada İtalyan kahvesi meşhur.Bu şehir caddeleri ve sokakları biraz Türkiye ye benziyor. Yerlerde müthiş kirlilik görüyorsunuz. Sigara izmaritleri dahil yerde bir çok şey görebilirsiniz. 😊
Daha sonra ikinci durağımız Steın Am Rheın şehri. Çoşkun benim beğeneceğimi düşündüğü ve beni bırakacağı şehir.Çok merak ediyorum Şehrin anlamı Ren kenarında kaya mış. İsviçrede her şehrin bir sembolü varmış.Burası Ren nehri kenarında bir şehir ve  evlerin çoğuna fresk sanatı uygulanmış. Çok güzel otantik bir yer.Ren nehri Tuna nehrinden sonra Avrupanın ikinci büyük nehri.Şehir çok güzel ama muazzam bir soğuk var. İsviçre soğuğu meşhur demişlerdi gerçekten doğru. Bir cafe ye oturup birşeyler içip yedikten sonra döndük. Çok soğuk.
Belki İsviçreye gelirsem bu şehri tekrar doyasıya gezmek isterim.
06.01.2017 sabah kahvaltıdan sonra yine İsviçre.Sıcaklık -5 derece. Bugünkü programda önce Schaffhausen var.Bu arada Bodensee gölü bizimle birlikte gidiyor. Schaffhausen de ren şelalesi görülmeye değer.İsviçre ye gelireniz burayı görmeden gitmeyin derim.Daha sonra kahvemizi içip aparatiflerimizi yedikten sonra şehri turladık. Şehirde çok görülmeye değer özel bir yer yok. Sadece Ren şelalesi.

5 Ocak 2017 Perşembe

Daha sonra Wınterthur a geldik. Çoşkun ve  Gönül teyzesinin torunları Okan ve ailesini ziyaret ettik.Misafirperverlikleri için tşk.
05.01.2017 günü kahvaltıdan sonra İsviçre ye yola çıktık.  İlk durağımız Fraunfeld Çoşkun ve Gönül ün gençlik yıllarına yaşadığı yer.Bu arada kara iyice yakalandık.  Yaşadıkları eve gittikleri okulu gördük.Gönül duygu seli. Şehirde tur atıp, kahvemizi içtik.
04.01.2017 bugün kahvaltıdan sonra Almanya ya gidiyoruz.Konstanz İsviçre sınırına yakın bir yer. Ren nehrini geçtikten sonra Almanya sınırlarına giriyoruz. Freiburg tan geçtik.Bu arada karaorman dağlarından geçiyoruz.  Yolumuzun üzerinde Donaueschingen şehrine uğradık. Burası Tuna nehrinin doğduğu yer. Sembolik olarak  bir yer var. Bu arada zaman zaman kara yakalandık.Nihayet  Almanya Konstanz a geldik. Küçük hareketli bir şehir. Burada  3 gece kalıp İsviçreye gidip geleceğiz. İsvçre pahalı bir ülke dolayısı ile otellerde.

3 Ocak 2017 Salı

03.01.2017 bugün Fransa Colmar a gidiyoruz. Yine luksembug  çevresinden geçiyoruz. Ülkeler arası girip çıkmak çok kolay.Sabah Belçika sonra Lüksemburg sonra Fransa. Fransaya girdiğimizde yola geçiş ücreti çok sık alıyorlar. Dikkatimizi çekti. Öğrendik ki burada araçlardan MTV alınmıyormuş. Çok iyi. Otoyollardan geçiş için ücreti ödendiği içinmiş. Bizde hem otoyolda geçiş ücreti ödersin bir de üstüne MTV. Vay halimize. Strasburg tan geçip Colmar a geldik. İlginç süslü  küçük bir yer. Süslü kadınlar gibi şehir. Her taraf süslü binalar süslü kadınlar zarif bir şehir. Mağazalarda hoş kıyafetler var. Otelimizde küçük ama hoş. Bu akşam pizza yedik. Öncesinde buraya has pizzalar sonra italyan pizzaları. Süper............Kilolar kilolar geliyor. Yarın başka yer başka otel..................
Daha sonra Belçika Brüksel e geldik. İnternetten Brüksel ile ilgili görsellere bakamamıştım. Biraz kafamda canlandırdım. Ama hüsrana uğradım.Brüksel Hollanda dan sonra çok düzensiz bir şehir olarak geldi bana. Sanki biraz  bize benziyor. Hollanda da çok eski binalar mevcut ama bir düzen var. Yıkık dökük bina göremezsiniz veya çok nadir.Brüksel biraz karışık eski yeni harap hepsini bir arada  görebilirsiniz. Kahvelerimizi içtikten sonra şehir turumuzu da yaptık. Daha sonra  kalacağımız köy olan Ecole Libre ye geldik. Namen e yakın bir yer. Havada bu arada oldukça soğudu. Yine bir ev. Avrupada insanlar yaşadıkları evlerin bazı odalarını otel gibi kiralıyorlar. Bizde bu tür kiralamalar yok gibi. Aynen bir butik otel gibi. Kapıda bizi bir bey karşıladı.Odalarımızı gösterdi.Her yer tertemiz. Çok geniş iki oda banyo ve tuvaletleri içeride. Mükemmel Her türlü konfor var.Yemek çin dışarıya çıktığımızda açık restoran bulamadık. Hepsi kapalı. Sadece paket servis yapan çin restorant bulduk.  Çin yemekleri biraz bize benzediği için sorun yok.  sadece çok az pişmiş.Bu gece  yine fazlasıyla yedik. Bu arada Avrupanın bir çok şehrini dolaştığımızda dikkatimi çeken şey insanlar akşamları dışarıya çıkmıyor. Hatta öyle yerler varki gündüz bile dışarıda dolaşan insan bulamazsınız.Biraz ilginç. Bizde dışarıda insan çok....   Ben bu gece yine  kelimelik oynadım.. Memduhaya duyurulur. Bu ara her gece  takılıyorum. Zevkli. Sabah. kahvaltı için   evin bayanı olsa gerek  bizim kahvaltımızı hazırlamış. Herşey mükemmel. Ancak Sofrada çatal yok. Sadece bıçak var. Gelirseniz şaşırmayın. Burası Avrupada bir şehir. Medeniyetin merkezi.
02.01.2017 sabah kahvaltıdan sonra Belçika  Brüksele gitmek üzere yola çıktık. Hava sisli zaman zamanda kar görüyoruz. Yolumuzun üzerinde türk köyüne uğradık Turkeye on yada onbeş hanelik bir köy.Daha önce Star TV ve Kanal 7 program yapmak için buraya gelmiş.türk geleneklerini bir nebze yaşatıyor gibiler.

1 Ocak 2017 Pazar

Bugün 01.01.2017 yılın ilk günü. Akşam yine güzel Türkiyem de katliam yapıldı. Artık buna bir son verilmesini hepimiz istiyoruz. Bugün Hollanda da son günümüz. Bugün biraz bavullarımızı topladık. Epeyce yayılmışız. Bugün burada ilginç bir gösteri var.  Bugün Haamstede sıcaklık  -2 derece. Her sene bura halkının bir geleneği varmış. Yeni yılın ilk günü müzik eşliğinde  köyün insanları denize giriyorlarmış. Bizde oraya gittik. Akın akın çılgın Hollandalılar ellerinde havluları  ile  denize girmek için koşturuyorlar.Bizde bu olaya şahit olduk.. Denize girdiler ve çıktılar. Sıcaklık -2 derece biz kabanlarmız içinde donuyoruz. Onlar denizdeler. Çılgın Hollandalılar. Çıktıktan sonra sıcak çorba ve şarapları da hazır.İsterlerse içiyorlar.Biz denize girmedik. Sıcak çikolata ve şaraplarımızı içtik. Akşam Jeannetler bizi veda yemeğine götürdüler. Tşk.